Eleştiri Yalnızca Kuran Ahlakını Yaşayanlara mı yapılmalıydı?

Eleştiri neydi?
Doğruluğuna emin olduğunuz bir konuda, karşı tarafın eksiğini düzeltmek amacıyla yardımcı olmaktı..
Ancak bugün bazı insanlar eleştiriye açıkken, bazıları da bırakın açık olmayı.. neredeyse egoları, önyargıları yüzünden fikir alışverişinde dahi bulunmaya tahammül edemiyorlar..

Oysaki gelişim için, farklı pencerelerden de bakmaya ihtiyacımız var öyle değil mi?
Hep ben biliyorum demekle.. nereye kadar gidebilir ki? Ancak yerimizde sayarız.
Eleştiriye açık olmak için de.. ön yargılarımızdan sıyrılmamız gerekiyor tabii ki..
Bir yerlerde okumuştum.. ''ahlakına güvenmediğim insana yorum yapmam '' ifadesi vardı..
Ne kadar doğru bir ifadeydi..

Siz ne kadar doğruyu gösterme amacı taşısanız da, karşı taraf '' hep bildiği :) ama hiçbir şey bilmediğini
kabul etmedikçe, bir şey veremezsiniz..
Eğitim kaidesidir.. ayrıca ''önce dinlemesini bilmeliyiz ''.
Biz dinlemeyi bilmeyince, cevabını kendi kafamızda oluşturduğumuz zaman da asla doğruya ulaşamıyoruz..
Bugün farklı bir konuya değinmek istedim neden biliyor musunuz?
Bir yerde şiir okumuştum..
Çok güzel sevgi sözcüklerinden oluşan bir şiirdi yalnız şiirin sonunda  ''dinimize uygun olmayan bir ifade vardı ''
Bu ifade yanlış, çok sakıncalı diye düşünürken
Bir yorum yapılmıştı.. şiirin altına
Orada da kullanılan ifadenin dinimize uygun olmadığı, şirk olabileceği saygı dolu üslupla anlatılıyordu..

Lakin şiiri yazan arkadaş sevgisizlikle, kötü düşünceli insan olmakla itham ediyordu karşı tarafı..

Oysaki güzeller güzeli (as): Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltin, buna güç yetiremezseniz dilinizle düzeltin; buna da güç yetiremezseniz o zaman kalbinizden buğz edin. Bu ise imanın son en zayıf mertebesidir buyuruyorlardı..

Allah ayetinde şöyle buyuruyor:

 İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. Bakara- 155

En çok sevilmeye layık olan '' Bir olan Rabbimiz '' dolayısıyla; (örnek veriyorum:  sensiz yaşayamam, sen olmazsan böyle dünya istemiyorum manalarında ..) sözler gerçekten de kullanılması sakıncalı..

Belâ ağızdan çıkan söze bağlıdır!” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 110) buyuruyorlar Efendimiz (as)

Velhasıl kelam, doğruyu görmek istemeye asla eleştiri yapamıyorsunuz.. Teşekkür etmeyi bırakın, bir de suçlu olup kötü sözler dahi işitebiliyorsunuz..

Hani yukarıda bir ifade kullanmıştım '' ahlakına güvenmediğim insana yorum yapmam '' diye..
Gerçekten de öyle, eğer kötü sözü işitme babında da olsa, gözünüz alıyorsa '' doğruyu gösterirsiniz '' Ancak
karşı taraf farklı pencerelerden bakmayı biliyorsa, size minnet duyup teşekkürle karşılık verir.. aksi takdirde
sözü işitip, üzülen olursunuz..

Konu belki dağınık oldu ancak.. son söz eleştiri yapan arkadaşın yorumu olsun.. Okuduğum zaman
gerçek Kuran ahlakı bu dedim..
Verilen cevap özetle şöyleydi:
Eger anlasmazlik durumu olursa açilir Kuran-i Kerim ona göre sorun halledilir. ..
 Özür diler ve saygi duyarim size. Kendime de saygi duydugum için ve kendi inancima da saygi duydugum için; bu konuyu  tartismaya gerek yok...
 Allah hepimizin yardimcisi olsun.. 

Sözün özü: MaşaAllah, Cenab-ı Allah'ın istediği gibi davranış bu.. Allah herkese nasip etsin inşaAllah..

Haklı olduğu hâlde susan bir kimseye Cennetde bir köşk vad' ediliyor.   Peygamber efendimiz “aleyhissalâtü vesselâm” (Kefîli de benim) buyuruyor.

Bana Hatamı Söyleyenden ALLÂH razı olsun.. Hz. Ömer

Sevgi ve ışıkla efendim.. her nereden okunuyorsak..

Gülümce.. 24-10-2013