Kibir ve vakar bugün en çok karıştırılan iki konu..
Sükût eyledim, kahrı var dediler.
Biraz söyledim, zehri var dediler.
Sustum, kahrından susuyor dediler.
Biraz konuştum, zehrini kusuyor dediler….. ( Ne güzel ifade etmiş Mevlana Hazretleri )
Karşınızdaki insanlar anlamayınca sukutunuzu, kibir olarak
görebiliyorlar.. Oysaki Cenabı Allah’ın
has kullarının özellikleridir vakarlı olmak..
Cehaletin kendini bilmezliğin karşısında cevaba cevap
yakışmaz müminlere..
Ve.. Kuran bu durumu bizlere bildiriyor:
Rahmân´ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile
yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında «Selam!»
derler (geçerler) Furkan Suresi- 63 ayet
Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız bir şeye
rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler. Furkan Suresi- 72 ayet
İlim sahipleri vakarlıdır.. Onların vakarı da, Allahın verdiği nimete şükür ve
ilimin izzetini korumak içindir...
Cahil cehaletinden dolayı
ağzına geleni söylüyor..
Has kullara da, selam deyip geçmek düşüyor..
Kibrin vakar ile uzak yakın ilgisi yok.
Kibirli olmak, sahip oldukları ile övünmek ayrıca
olmayanları var gibi gösterip tepeden bakmaktır..
Kibir düşük ahlak göstergesidir. Sahip olunan her şeyin Sahibi Yüce
Yaradandır. Müminler bu bilinçle yaşarlar.
Ayrıca Kendini bilen asil insanlar, tevazü sahibidirler..
Allah buyuruyor:
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri
yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin. (İsra Suresi, 37) "İnsanlara
yanağını çevirip (büyüklenme) ve böbürlenmiş olarak yeryüzünde yürüme. Çünkü
Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez." (Lokman Suresi, 18)
Allah’ ın sevgisinden mahrum olmak, kulların sevgisinden
mahrum olmaya benzemez.
Sözün özü, Kibir ile vakar arasında kocaman bir çizgi
var. Biri ilmin onuru, diğeri basitlik kendini küçük düşürmektir..
Vakar ile kibirli olmayı karıştıranlara sözümüz..
Hepimiz kendimizi geliştirmekle meşgul olalım, suizandan
kaçalım. Başkasında bulduğumuz her ayıp
bizim kalbimizin ne kadar kirli olduğunu gösterir.. kim kibirli kim vakar
sahibi kim sapıtmış.. bunlara bizim hüküm verme hakkımız yok..
Herkes kendi ateşini götürecek
giderken..
Diyebilir miyiz? O kibirli idi.. ben de onu terbiye etmeyi
görev addetmiştim kendime..
O zaman Yaradanın haddini bil uyarısı gelebilir, hazırlıklı
olmalı..
Bu dünyadan göç etmeden.
Her nereden okunuyorsak ışık olsun efendim..
Gülümce Yıldız
20.09.2016
Hanım efendi gönlünüzün güzelliği kalbinize vurmuş.bu yazılarınızla bize cok değerli bilgiler sunuyorsunuz. Allah sizden razı olsun.
YanıtlaSilAllah mahcup etmesin, layık kılsın. Çok teşşekür ediyorum, Rabbim sizlerden de razı olsun kardeşim, dua ile.
SilÇok güzel ifade etmissiniz
YanıtlaSil