Ebû Saîd el-Hudrî"den nakledildiğine göre, “Sırat köprüsü nedir yâ Resûlallah?” diye soruldu. Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Kaypak ve kaygan bir şeydir. Onda kancalar, çengeller ve Necid"de bulunan sa"dân denilen dikene benzer dikenler vardır. Müminler (sırattan) kimi göz kırpacak kadar az bir zamanda, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr, kimi kuş gibi, kimi de iyi cins yürük at ve deve gibi hızla geçecekler.
Bazısı bakarsın sapasağlam kurtulmuş, diğeri tırmalanmış da salınıvermiş, kimi de cehennem ateşine yığılmış kalmış…” (M454 Müslim, Îmân, 302)
Kardeşlerim, bakın sırat köprüsü nasıl? O gün nasıl zorlu Ölmediğimiz için sanki o gün hayal gibi geliyor olabilir. Şimdi herkes dünyayla meşgulken ölüm ölüm mü konuşacağız Önemli olan mutlu olmak hep neşeli olmak pozitif olmak diyebiliriz.. ama şunu hiçbirimiz unutmayalım ki, içimiz harapken yani dünyalık zevklerle doluyken.. kesinlikle de gerçek manada mutluluğa erişemeyiz.
İnsanı mutlu eden günlük yaşantısı, eğlenceleri değildir İnsanı mutlu eden; Allah için yaptıkları Allah için yaşadıklarıdır Şöyle düşünün; oruçlusunuz iftar zamanında nasıl bi sevinç kaplıyor içinizi O ne sevinci; Allah için tutulan oruç, onun için aç kalmak, nefsine Onun için hakim olmak dahası bir umut; belki Rabbim benden razı olmuştur Hayat eğer Allah için yaşanırsa oruç tutmak gibidir,... hep umut vardır mutluluk vardır Rabbim için yaptım! Bitti daha nasıl bir mutluluk olabilir ki —- Kardeşlerim her okunan kişiye göre değişir, her okuyan da okuduğunda farklı algılar ikinci okuyuş ilk okuyuştan daha farklıdır İdrakı veren de Allahtır Okutan da, yazdıran da Ama.. şuradan alınan nefsine dokunup da; öcü gibi görüyorsa kişi nefsini terbiye etsin Bir zerre şu okumadan aldığın; belki ömür boyu hayatına dokunacak ve o sırattan geçmene yardımcı olacak.. o zaman dua edersin, ederiz Işık olsun❤️ kalple okuyacaklara. Gulumce 5,10,2020