Cenabı ALLAHın dostlarını sevmek imandan.. Sevdiren O, Özleten O..
Yağmur, kış demedik bugün evliya ziyaretine çıktık.. Nefes aldık, elhamdülillah.. O mübarek zatların da çağırması ile kapılarına gelip dua ettik.. Mutluluğumuzun tarifi yok, herkese nasip olsun inşaALLAH..
Zembilli Ali Efendin hayatını okuduğumda çok etkilenmiştim .. Bilakis Yavuz Sultan Selimin karşısında Hakkı nasıl savunduğu ve sözünü dinletmesi.. özel yaşamı her şey çok etkiledi..
Buradan okuyabilirsiniz..
İlk ziyaret yerimiz burası oluyor..
Gözyaşlarımızla dualarımızı yapıp ayrılırken hemen aynı yol üzerinde Medinei Münevverede Es Seyyit olan Eşrefzade Pir Muhemmed Hz kabri ile karşılaşıyoruz.. Etrafı oldukça bakımsız lakin misler gibi kokuyordu.. öyle garip geldi ki.. bir başına yol üzerinde.. İslam garip başladı garip devam edecek hadisi şerifini adeta yaşıyoruz..
İki türbe birbirine çok yakın.. Yola devam ettiğimizde yokuş yukarı Mehmet Emin Tokadi hz lerinin kabri bulunuyor..
Fakat hepsi de sanki saklanmış aramakla bulunmayacak yerlerde.. Bilirsiniz belki Mehmet Emin Tokadi Hz lerinin bir duası var.. Kendisi İmam Rabbaninin talebesine talebe olmuştur.
3 senenin sonunda hocası artık İstanbul'a gitmesini istemiştir. Kendisinden son bir arzusunun olup olmadığını sorduğunda Mehmet Emin Tokadi Hz. hocasından şöyle dua istemiştir
"Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın."
Bu dua isteği karşısında hocasına şu hadiseyi hatırlatmıştır :
"Birgün Resulallah Efendimiz (s.a.v.) 'in yanına Cebrail (a.s.) gelir. 'Ya Resulallah Ebu bekir'in (r.a.) 1 saatlik ibadeti 70 senelik ibadet hükmüne geçer' dedi. Resulallah Efendimiz (s.a.v.) hemen Ebu bekir (r.a.) Efendimizi çağırdı. Geldiklerinde 'Evde ne yapıyordun?' diye sordu. Ebu Bekir Sıddık (r.a.) şöyle cevap verdi. 'Ey Allah'ın Rasulu. Hatırıma şöyle şu gelmişti. Hakk Teala cenntei ve cehennemi yarattı. Her ikisinide dolduracağını takdir etti. Ya Resul Allah bende evde Hakk Teala'dan vücudumu cehennemi dolduracak kadar büyük yapmasını diledim.'"
Hocası devamla Tokadi Hz lerine şunları söyler :" Vasiyet etki vefatından sonra kabrini kolay bulunacak bir yere yapmasınlar. Virane bir yere defnetsinler. Kimse bilmesin. Ancak, nasibi olanlar gelip bulsun, dua etsinler.
ALLAH'a sonsuz şükürler olsun .. bize çok kez ziyaret nasip oldu.
Sonrasında Süleymaniye camiine doğru yol alıyoruz..
Avludan içeri girer girmez, Osmanlıyı yaşatıyor adeta.. şadırvanlar, kuş sesleri ve yağmur bir taraftan..Lakin öğle namazında içeride parmakla sayılacak kadar az insan var..
Ve namazdan sonra büyük bir aşk ile sevdiğimiz, candan öte can.. Ebul Vefa lerini ziyaret ediyoruz..
Nasıl güçlü bir maneviyat, tanıdığımız ilk günden itibaren artan bir sevgisi var.. Sonsuz şükürler olsun.. Çilehanesine de girip namaz kıldık.
Bu aşağıdaki resimde görülen kapı.. Fatih Sultan Mehmetin askerleri ile gelip geri döndüğü kapı..
Fatih Sultan kapının dışında: Ebul Vefa H zleri içeride göz yaşı dökmektedir. İçeri alınmaz ..
Neden içeri alınmadığı merak konusudur.. herkesler içeri girer de, bunca sevgisine rağmen neden o giremez..
Ebul Vefa Hz leri yanındakilere buyururlar ki:
''..Benim ona olan muhabbetim ve onun bana olan sevgisi ve ihtiyacı bize asıl vazifemizi unutturacak kadar fazladır. Dostluğumuz ve sohbetimiz birçok vatandaşın İşinin yarım kalmasını veya yapılmamasına sebep olabilir. O sohbetimize katılırsa korkarım sonunda padişahlığı bırakmak isteyecek…”
İşte Fatih Sultanın gelip de, geri döndüğü kapı aşağıdaki resimde görülen yer..
Burada ziyaretimizi yapıp, tekrar gelmek üzere ayrılacağımız sırada.. bir kaç kardeşimizle sohbet ediyoruz.. Onlar da, bu civarda ''Helvacı Baba '' yı ziyaret ettiklerini söylüyorlar..
Vefa bozacısından yukarı.. yol tarifi alıyoruz.. ve sora sora bağdat bulunurmuş , nasipte varsa ziyaret edelim diyerek yürüyoruz..
Bir ağbi ile abla bize eşlik ediyor.. kapıya kadar götürüyorlar.. Allah razı olsun.. Aslında halk arasında helvacı baba olarak anılan muhtermin adının Helvai Yakup Baba olarak tabelasını görüyoruz.. Duamızı edip, helvamızı yiyerek ayrılıyoruz..
Bir daha ki sefer ziyaretimiz ; Eyüp Sultan Hz lerine inşaAllah..
ALLAHın sevdiklerini sevmeyi nasip eden Rabbimize sonsuz şükürler olsun.. Onlardaki sevgi ALLAHa yaklaşmaya vesile..
Çok açık yürekle söylemeliyim ki, dünyadayken Allah dostlarını dost edinenin; yaşayan dünyalıklarla edeceği sohbet çok yavan oluyor.. ve asıl ölü olan ruhları ölmüş olanlar..
Bu seçilmiş insanlar kalpleri ferahlatıyorlar..
Dipnot:
İstanbul içinden ya da başka şehirlerden gelmek isteyen olur da, yol soracaklar varsa.. yorumdan yardımcı oluruz..
istanbul evliyaları ziyaret yazımız her nereden okunuyorsak
Işık olsun efendim..
Gülümce Yıldız (09-02-2017 )