İmtihan, ALlah'ın bizi unutmadığını gösterir..

Yaşanılan her şey imtihan.. tabii ki her zaman kusursuzluk söz konusu olmaz.. zorluklar olacak ki, imtihan olduğu belli olsun. Asıl imtihan olmuyorsak korkalım.. Çünkü her imtihan Allah'a yaklaşma vesilesidir.
Zorlanacağız ki, imanımız güçlensin.
Zorluk karşısında, Allah'ın rızasından ayrılmak, isyan etmek mümine yakışmaz..aksine şevk olur.
Rabbim beni seviyor sabrımı şükrümü deniyor diyerek yaşadıklarımıza şükrederiz.

Ebedi hayatı kazanabilmek için, sabrımızı, tam teslimiyet ile göstermeliyiz.

Kimse kendini kandırmasın..!

Bu yolun sonu var!
O sonda, pişman olmak var !

O sonda selam ile karşılanmak var..

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler.

Onların sataşmalarını ciddiye almayın !

'' Cahiller onlara sataştığında “Selâmetle” der, geçerler. Furkan Sûresi, 25:63 ''
“Rahmanın kulları” olarak nitelenen seçkin insanların bir özelliği de âyetin bu cümlesinde anlatılıyor. Bu özellik, yine aynı âyette sayılan ve bir önceki yazının konusunu teşkil eden diğer özellik gibi, o kulların ağırbaşlılığını yansıtıyor.
Bu arada, âyetten şunu da anlıyoruz:

Rahmân’ın has kullarının kaderinde, “Meyveli ağaç taşlanır” misali, ister istemez birtakım sataşmalara muhatap olmak da vardır. Onlar kendi davranışlarıyla buna sebep olmazlar, böyle birşeyi bizzat tahrik etmezler; fakat ne kadar ağırbaşlı davransalar da böyle sataşmalara uğramaktan bütün bütün uzak duramazlar.

Kabeyi özleyenler için ..Hacca Gidiyor Hacılar !

Aşktır,

Özlemdir Kabe..

Ben gerçekten Rabbimin rızasını kazanmak istiyor muyum?

Namaz kılmak istiyor ama işlerini yoluna koyması lazım..
Allah'a aşk ile bağlanmak istiyor ama önce yapması gerekenler var, mesela.. bir tülü yolunda gitmeyen ailevi sorunlarını halletmesi gerekiyor..
Hacca da gitmek istiyor ama, önce emekli olması gerekiyor..
Sonra cocukların tahsilleri...

Aslında yapılacak ne çok şey var şu dünyada değil mi?

ZİKİR ! BU TESPİH ÇOK ÖNEMLİ..

ARKADAŞLAR BU TESPİH ÇOK ÖNEMLİ..  OKUYALIM, VE KALBİMİZ SÜREKLİ ZİKRE ALIŞSIN !

Rasûlullâh bir gün yanındakilere şöyle söyledi:
— Allâh'ın en çok sevdiği kelâmı size bildireyim mi?
— Elbette haber ver yâ RasûlAllâh!..

Bakara ve Ali İmran Sureleri Şefaat Edecekler İnşaAllah

Bakara  ve Ali İmran Surelerinin Faziletlerinden Bazıları..

Resulullah (Sallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:

 "Kuran-ı Kerim öğrenmeye devam ediniz. Çünkü Kuran-ı Kerim, kıyamet günü okuyucularına şefaatçi olarak gelecektir. İki çiçeği (Bakara ve Al-i İmran Surelerini) de okumaya devam ediniz. Çünkü bu iki sure, kıyamet gününde iki bulut kümesi veya iki gölgeleyici veya gökyüzünde kanatlarını açmış saf saf iki bölük kuş gibi gelecekler ve kendilerini okuyan kişileri hararetten, ateşten koruyacaklar, şefaat edeceklerdir." (1)

İbrahim Bin Ethem Hazretlerinin Hepimize Örnek Olacak Yönelişi..

Evet gerçekten de yürekleri titretecek bir kıssa..  etkilenmemek mümkün değil..

İbrahim Bin Ethem Hazretleri,

 1. Hicri asrın sonu, 2. Hicri asrın başlarında yaşamış, Horosan ilinin Belh şehri sultanıydı. Etrafı madde aleminin güzellikleri ile çevriliydi. Mücevherlerle süslü tahtta oturur, kadife ve atlaslarla süslü yataklarda yatardı.

Yüce Mevlâm, ona da bazı olaylar yaşatıp, kendisine ulaştıracak yolu buldurdu. Yaşadığı olayların ilki, bir av esnasında cereyan etmişti.

Mümine hürmet

Mevlânâ Hâlid-i Bağdadi hazretleri 1220 (m. 1805) senesinde hacca gitti. Yolda Şam âlimlerinden çok saygı gördü. Tevâzu'undan dolayı, Allâme Muhammed Kuzberî'den hadîs rivayeti; Mustafa Kürdî'den Kâdirî yolu icâzeti aldı.

 Bir müddet Şam'da kaldıktan sonra,

O RAHMAN SENİ HUZURUNA (NAMAZA ) DAVET EDİYORSA, SEN DE O HUZURA GİTMELİSİN !

Şöyle düşünelim.. !

Anne baba olanlar vardır mutlaka okuyanların içindi..

Evladınıza sesleniyorsunuz, ama o size cevap vermiyor.

Ne düşünürsünüz? Kzım ya da oğlum.. beni umursamadı demez misiniz?

Çağırıyorsunuz ama gelmiyor..

Mesela Tv izliyor, yerinden kıpırdamıyor.. Amaaan sen de der gibi..

İncinirsiniz.!

İşte O rahman, O yüceler Yücesi de bizleri öyle huzuruna davet ediyor.

Kimimiz duymazdan geliyoruz, kimimiz sonra kılarım diyoruz..

Nedir Allah’ın huzuruna gitmekten men eden? 

Tv mu çok önemli? Arkadaş sohbeti mi? Alışveriş mi? Çevrenin kınaması mı? 

Yoksa bitmek tükenmek bilmeyen dünya işleri mi?

Her nerede olursanız olun, ezan okunduğu zaman orası mesciddir buyurmuyor muydu Güzeller güzeli (as)

Şu an nefes alıyoruz, o nefesin Sahibi kim?

Ciddi düşenelim , bir an nefes alamazsak, hayatımız son bulacak.. Bugün yarın , erteleye erteleye bir de bakmışsınız, kıblesiz ahirete göç ediyorsunuz..

Haydi hepsini bir tarafa bırakalım, cehennemi filan..

Allah’ın huzuruna gitmediğimiz zaman ‘’Allah’a saygısızlık yapıyoruz.. O’nu incitiyoruz..

Kimiz biz? Ne hakkımız var Yaradanı incitmeye?

O zorlu gün geldiğinde, daha önemli işlerim vardı.. Huzuruna gelemedim Rabbim mi diyeceğiz?

Seyyid Ahmed Er Rifai ‘nin bir sözü şöyledir;

Gecesi olmayan bir gün, şüphesiz gelecektir.

Yarinki günü bulunmayan bir gecede mutlaka gelecektir..

Özetle dostlar, ezanın duyduk mu, bize düşen o davete icabet etmek..

Namaz kılmak, '' Ben acizim Rabbim '' demektir 

Namaz kılmak Resulullah(as)'ın durduğu yerde durmakdır.. ''Ben de Ümmetim '' demektir.

Müslümanız elhamdülillah, bize yakışan da Rabbimizi incitmemektir.. Görmezden duymazdan gelmek değil, bir an önce secdeye gitmeye sabırsızlanan olmaktır.. 

Yazımızın namaz kılamıyorum, namaz kılmak istiyorum diyen herkese ışık olması duasıyla.

Gülümce Yıldız 

13-03-2014

Sözün Özü Gülümce'den..

İlahi aşka kanat açmak, hüzne karşı dik durmayı baştan göze almaktır..
Ne diyordu Mevlana :
''Üzülme, Yusuf'un da günahı sadece güzelliği idi.

Gülümce..

Allah'a yöneliş

Her şey O’nun izni ile..

Yeter ki yürekten isteyin.. Allah yürekten isteyene kapısını açıyor..

O kapı bir kez açıldı mı, maneviyat iklimine adım attınız mı, öncesinde yaşayan bir ölü olduğunuzu fark ediyorsunuz..  Deyim yerindeyse, oh be gerçekten de şimdi yaşamaya başladım diyorsunuz.

Rahman kapısını açtığı kuluna, manevi lezzetleri sunuyor.. kelimelerle tarif edilecek gibi değil..Bambaşka bir dünyanız oluyor.. Allahın verdiği manevi güç size hediye oluyor.. Her an ‘’Rabbimi nasıl razı edebilirim? ‘’ düşüncesinde oluyorsunuz..

Şems-i Tebrizinin bir sözü var: bu yola girip de değişmeyen yoktur..

Gün be gün değişiyorsunuz, istenilen Kuran ahlakı için çaba harcıyor, sabrı öğreniyorsunuz.

Hiç zorlanmadan.. çünkü razı edilecek makam ‘’asıl sahibiniz oluyor ‘’

Korkmuyorsunuz kınanmaktan.. binlerce insanın rızasını gözetmek yerine ‘’Bir ‘’ olan Rabbe itaat edip, yalnız O’nun rızasını gözetiyorsunuz..

Herkes gününü gün ederken, siz Allah yolundasınız.. nasıl mutlu olmayasınız ki.

Tam teslimiyet ile, güvendesiniz.. asıl Yaratıcınıza bağlısınız..

Rabbim herkese Kendisine yönelmeyi nasip etsin.

.

Rahman müjdeliyor:

Bir insanın sahip olabileceği en büyük nimet: imandır.

Yaradan İman sahiplerini, hem dünya hem de ahiret ile müjdeliyor:

 "Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır. Allah'ın sözleri için değişiklik yoktur. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur." (Yunus Suresi, 64. ayet)

" Allah'ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme (imkanı) yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar. " (Yunus Suresi, 100. ayet)

Gülümce Yıldız

Bu konuşma anne babalar için, mutlaka dinleyin !

 Baba da bilsin, anne de !

Çocuğumuzu istediğimiz kıvama getiremediğimiz zaman, onları atma, tenezzülsüzlük yapma hakkımız yoktur.. NUH as .asırlarca evlat kahrı çekti.. oğlum niye boğuldu ya Rabbi dedi, Allah onu azarladı.. Ama Nuh as. o haliyle bile çocuğuna ahlandı vahlandı..