Çocuğumuzu istediğimiz kıvama getiremediğimiz zaman, onları atma, tenezzülsüzlük yapma hakkımız yoktur.. NUH as .asırlarca evlat kahrı çekti.. oğlum niye boğuldu ya Rabbi dedi, Allah onu azarladı.. Ama Nuh as. o haliyle bile çocuğuna ahlandı vahlandı..
Doğurdun, büyüttün istediğin gibi olmadı: onu çek at diye bir hakkın yok.. Sen evladlarını kayırırsan, o beğenmediğin evladının eline düşersin.. Allah ahirete gitmeden daha burdayken gösterir.
e.. bu laf dinlemiyor diyorsun.. Allah da biliyor laf dinlemediğini ama, atmıyor.. Sen de evladını atamazsın, beddua etmeyin evlatlarınıza..
Hangi evladın sana bakacak bilemezsin.. beğenmedin kızın özellikle Anadolu'da kız çocuklarını itekliyorlar.. Oğlun zübbelik yaparken, beğenmediğin kızının sana verdiği ilaçları içebilirsin hasta yatağında...
Ashabı kiram evlatlarına hiç beddua etmediler.. bir çoğu da evladıyla imtihan oldular, eşleri ile imtihan oldular.. ama atmadılar.
Her çocuk bir imtihandır.. Bu imtihanı belirleme hakkı da anne babaya ait değildir. Biz her şeyden evvel, evlatlarımızın imanı kimlikleri olması için gayret etmemiz, dua etmemiz lazım.. Hele hele Allah bizim kız, erkek çocuk ayrımı yapmamızdan hiç razı olmaz..
Nureddin Yıldız Hoca sohbetinden, anladıklarımız.. Allah kendisinden çok razı olsun inşaAllah,
Gülümce..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder