Öne Çıkan Yayın

NAMAZ KILMAK İSTİYORUM AMA, KILAMIYORUM DİYEN KARDEŞLERİME !

Namaz kılmak bir insanın yeryüzünde ulaşabileceği en büyük mutluluk.. Namazda Allah'ın huzuruna çıkıp O'na durumunu arz etmek...

27 Aralık 2015

ALLAH ALLAH DİYELİM İLAHİSİ (Yasin Konevi )






Allah Adın uludur emrin tutan kuludur, müminlerin yoludur 
Allah Allah diyelim ölü kabre varınca melek sual sorunca,
 Rabbin kimdir deyince ALLAH ALLAH diyelim 

Allah adın dillerde sevgisi gönüllerde şol korkulu yerlerde ALLAH ALLAH diyelim..

 (Yasin Konevi, ALLAH ALLAH diyelim ilahisi )

22 Aralık 2015

İyi ki Doğdun Ya Resulullah (Mevlid Kandlimiz Kutlu olsun )


"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız ''
 ( Muvatta, kader- 3 )

Ya Rabbim, Muhammed Mustafa (sav ) Peygamber Efendimizi makamı mahmuda ulaştır. Bizi de şefaatine nail eyle.. Amin.

{Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed}

Resulullah(as) Efendimiz doğar baba yok.. bir müddet sonra: Hz. Amine de hastalanıp ölür.. Dedesi ile kalan Efendimiz (as) kısa süre sonra onu da kaybeder.

20 Aralık 2015

Dinimizde Yılbaşını Kutlamak




İyisi ile kötüsü ile bir yılı daha geride bıraktık..
Şimdi sırada yılbaşı kutlaması mı var?
Hak ettik mi acaba , kutlamaları ?
Yaptık mı bir yılın muhasebesini?

12 Aralık 2015

Bizden İstenen Muhammedi Ahlak !




Dün bir yerde konuşma geçti..

Peygamber Efendimiz (as)'ın torunu.. Hz Hasan (ra)  Mescidden çıktıktan sonra.. eve doğru yol alırken, bir kaç fakir genci görüyor..  onlarla selamlaşıyor, biraz muhabbet ediyor.. kendisini yemeğe buyur ediyorlar..

6 Aralık 2015

Tebliğ Boş Gezenin İşi değil, Tüm Müminlerin Görevidir !




Tebliğ yapmak hepimizin görevi..
ALAH buyuruyor:
Yoksa siz, Allah sizden cihad edenleri ve sabredenleri belli etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Ali İmran 142

5 Aralık 2015

Sahip olduğumuz tum imkanlar.. imtihan vesilesi


                                       
                                      dua ile ilgili görsel sonucu


Allah insana firsatlar sunar.. bu her seyde gecerli.. bakalim sapitacak miyiz, sukredecek miyiz.. yoksa değer vermeyip, olsa da olur.. olmazsa da olur.. mu diyeceğiz..

Ki.. sahip olduğumuz en buyuk nimet, iman nimetidir.
Allah ayetinde buyuruyor :
 Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör. Insan Suresi .72

Eger insan o eşikten içeri adim attiysa... 

2 Aralık 2015

Namazda Tesbihatın Önemi ! Sakın Bırakmayın..




Zaman zaman camilere gidiyorum .. Dikkatimi çeken bir duruma değineceğim.. Namaz bitti mi, cemaatin neredeyse yarısı alel acele kalkıyor..  (erkek kısmı ) Halbuki, namazdan sonra tesbihat o kadar kıymetli ki.. ve tabii ki, duamız.. salavatımız..

Birgün başta Ebu Zer olmak üzere Muhacirlerin fakirleri Peygamberimize gelerek şöyle dediler:

29 Kasım 2015

Aziz Mahmud Hüdayi ve Mehmet Nasuhi Üsküdari Hz leri ziyaretimiz (evliyalar )



Bugün istikamet.. Aziz Mahmud Hüdayi Hz Hocamız, Cennet Efendi ve Üsküdar Doğancılarda bulunan Mehmet Nasuhi Üsküdari Hzleri idi.. ziyaret edip, duada bulunduk.. 
İzin veren Rabbimize şükürler olsun, çağırıldık ve gittik..
 ALLAH dostlarını ziyaret.. ALLAHa daha çok yaklaştırıyor..

Hadis-i şerifte buyruluyor: 
 "Bir kimse, Allah'ın dostlarını sever, düşmanlarını düşman bilirse ve Allah için verir ve Allah için vermezse, imanı kâmil olur" 


Aiz Mahmud Hüdayi Hz leri.. Bursa kadısı iken.. makamı mevkiyi bırakıp.. Hak yolunda nefisini terbiye ederek.. Sarayların sultanlarına  hoca olmuş  tam bir ALLAh dostu..


Kendisinin Sultan I. Ahmed Han'ın talebi üzerine yaptığı şu duâsı ne kadar mânâlı ve güzeldir:

26 Kasım 2015

ALLAH'dan uzaksanız, derdiniz bitmez.. !



(Müminin canı sıkılır mı hiç? bakın amcaya.. Kuran ile haşroluyor..  Allahın kelamını okuyup da mutsuz olanı gördünüz mü hiç? ) 
Bugün insanların çoğu Mutsuz, huzursuz.. hep acabalar var.. ne evinde, ne de işinde huzurlu değil..
Hep kötüler mi buluyor bu insanları?
Ne dersiniz?
Hep kendileri iyi de.. imtihanları mı zor?
Şansızlık mıdır sizin deyiminizle?
Bugün tamam huzurluyum denildiği anda.. yarın yine bir şeyler eksik gidiyor değil mi?
Kimse hayır.. ben çok mutluyum.. her şey yerli yerinde diyemez..
Niye biliyor musunuz?

24 Kasım 2015

Kabirde sorgulama, münker ve nekir ! Kabir azabı

"Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir veya cehennem çukurlarından bir çukurdur." (Tirmizî, kıyamet, 26)




                   Kabirde sorgulama, münker ve nekir  videodan izleyebilirsiniz..

20 Kasım 2015

Tesettüre gireceksin öyle mi, boşuna mı okuttuk seni !




Sen şimdi tesettüre gireceksin öyle mi?
Boşuna mı okuttuk seni.
Boşuna mı meslek sahibi yaptık..
Ele güne karşı ...

Sözler yabancı gelmedi değil mi?
Evlatlarının tesettüre girmesine engel olan anne babaların sözleri..

Peki ya ALLAH seni boşuna mı yarattı !

15 Kasım 2015

Umman ne? Göl Ne?







Beğenmediğin gönülde yanan ateş, alır seni Hakkın kapısına götürür..
İllaha ki, tarikat şeyhi olmaya gerek yok..

Kıymet bilmeyince de, elinden gider.. farkında dahi olmaz insan..

ALLAH Kuran'da veli kullarından bahsediyor...

Bir insan her an ALLAH ile beraber olduğunu bilerek yaşıyorsa..  günün 24 saatini ALLAHa adıyorsa..  her türlü hayır işinde yarışıyorsa.. o insan Allahın seçtiği kuldur..

Fatih Çollak Hocamız, çok güzel anlatıyor.. Fatır Suresi- 32 ayet tefsirini

Bu ayet bizim kaçıncı grupda olduğumuzu anlamamızı sağlıyor.. bakalım biz kaçıncı grupdayız..
Lütfen dinleyin..


  )

Gülümce Yıldız.. 


Sözün Özü Gülümce'den..



Bir dost, elinden tutmuş seni ALLAH'ın kapısına götürmüşse.. bil ki o el, ALLAHın yardımıdır.. (kıymet bilmeli.. )




ALLAH buyuruyor: 

Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.” İbrahim Suresi- 7 



Gülümce..

8 Kasım 2015

Gerçek dost sizin ahiretinizi düşünür




Çünkü gerçekten de bu dünya hayatı sadece oyalanmadan ibaret..Bugün çevrenizdeki o sahte kalabalıktan hiçbirisi inanın yarın ahirette yanınızda olmayacak..
Eğer dini yaşamıyorlarsa anne babanız evladınız bile yarın sizinle birlikte olmayacak.. Ancak gerçek müminler birlikte olacaklar..
Hz. Nuh'un kıssasını bilir misiniz?
Hz. Nuh oğluna, “Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma.” (Hud Suresi, 42) diyerek gemiye çağırmış ancak oğlu Allaha değil, dağlara sığınmayı tercih etmiş ve diğer kafirlerle birlikte boğulmuştu..
Allah Kuranda bakın nasıl buyuruyor:
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler. Maide- 55
Dünyalık dost ne işe yarar?
Dünya hayatında belki dertlerinizi paylaşırsınız.. rahatlarsınız..
Bulunduğunuz ortamda zaman geçirirsiniz, yani zamanı öldürürsünüz.. (iş dışında )
Size bir faydası olur mu ? evet psikolojikman rahatlarsınız beki.. ama çoğu da ya dedikodu olacak, ya da gıybet..
Resulullah Efendimiz as, ya hayır konuşun ya da susun buyur muyorlar mıydı? Hatırlayalım..
Eğer sözlerimiz Allah rızası için değilse.. ziyandayız..
Ben zaman zaman camilere gidip namaz kılıyorum.. Aslında türbe ziyaretlerim dışındaki cami ziyaretlerim ezanın okunduğu yer neresi olursa.. oradaki camiye giriyorum.. sizlerle de paylaşıyorum 
Her zaman cemaatle bir arada kılamıyorum.. bayan kısmı oldukça sakin oluyor.. bakıyorum, birkaç kişi namaz sonrası rahlenin önünde Kuran okuyor..
Ben zamanım olmadığında imreniyorum .. o insanları görünce..
Siz imrenmiyor musunuz? 
Pastahanede, çay bahçesinde zaman geçirmek .. zamanı öldürmek gibi geliyor.. Elbette deniz kenarına da gider, çayımızı içeriz.. yemek de yeriz.. ama dünyalık dostlarla değil.. bizi günaha sevk edecek dostlarla değil..
Biz Allah'dan bahsedince, sıkılacak dostlarla değil..
Rahman ve Rahim olan Rabbimiz.. her şeyi bildiriyor Kuran'da..
Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki onları duymamış, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış gibi büyüklenerek arkasını döner. Onu acıklı bir azapla müjdele. Lokman- 7
Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir. Enfal- 2
Resulullah as bid'at ehli için buyuruyorlar:
(Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]
Işık olsun inşaALlah 
(07-11-2015 )
Gülümce



6 Kasım 2015

İHSAN, HER AN ALLAH İLE OLMAKTIR..İHLAS: HER ŞEYİ ALLAH RIZASI İÇİN YAPMAKTIR

İhsan  her an zikir halidir aynı zamanda..
Eline tespih alıp bir köşeye oturmakla ihsana ulaşmış olunmuyor.. 

Cibril (a.s) sahabilerden Dıhye (r.a)’in şeklinde Hz. Peygamber (s.a.s) in huzuruna gelmiş ve ona “ihsan nedir?’ sorusunu sormuştur. Peygamber (s.a.s) ihsanı şöyle tanımlıyorlar: 
“Allah’a O’nu görüyormuşcasına ibadet etmendir. Zira sen O’nu görmesende O seni görüyor.” (Buhârî, Tefsiru sûre (31); Iman, 37; Müslim, Iman, 57; Ebu Davud, Sünne, 16; Tirmizi, Iman, 4; Ibn Mace, Mukaddime, 9)

Bu hal kulluğun üst seviyesidir.. Bir yerde okumuştum, Evliyalardan biri küçük çocuğa nasihat ediyor..
Her an ALLAH ile olduğunu bil ve bu hal üzerine yaşa.. bu nasihat sana yeter diyordu.. O çocuk sonra evliya kullarda kullardan oluyor..  (Adı hatırımda değil.. )
Her an ALLAH ile olmaktan daha büyük bir nimet olabilir mi?
Adım atsan Rabbim razı mıdır diye düşünüyorsun..
Bunu idrak etmek bir tarafa dursun, Allahı anmadan geçen ömürler var.. sonu hüsran olacak..

Tarikatlarda insanlara verilen zikirler de, bu hali yakalayabilmek içindir
İlk başta Allah’dan uzak insanların idrakı açılsın diye..
Yazılarımızı sürekli okuyanlar bilir.. Benim üzerinde sürekli durduğum konu.. ALLAH sevgisidir..Allahımızı incitmemektir..
Allah sevgisi kalbe yerleşmedikten sonra.. sabahtan akşama kadar elinden tespih düşmesin..  nafile..
Ama ALLAH sevgisi gerçekten kalbe girmişse.. Yürekten bir ALLAH dersin.. gözyaşları inci gibi dökülür.. Sen ALLAH dersin, Yemen'dekinin yüreği titrer..

Namaz kılarsın, Allahın huzurunda olduğunu bilirsin..
Söz söylersin, ALLAHın huzurunda olduğunu bilirsin..
Sana göre olaylar ters gibi görünür, yine ALLAhın huzurunda olduğunu bilirsin..
Rabbim şimdi beni deniyor.. şu an ben imtihandayım.. Sabredersem, kazanacağım der ve  teslim olursun..

Sözün özü:  Efendimiz (as)’ın ahlakı ile ahlaklanırsın..

Tasavvuvda, ALLAHı hiç unutmamak olarak adlandırılan bu makam, seyrü sülük tamamlanmış olarak adlandırılır..

Sadece ibadetlerde değil, ahlakda da ALlahın istediği ahlakı gösterirsin..

Bu anlamda ayette  “öyle değil! Kim muhsin olduğu halde kendini Allah’a teslim ederse, onun mükafatı Rabbinin katındadır” (el-Bakara, 2/112) buruluyor..

Kardeşlerim, ilimsiz din olmuyor.. en basitinden, insanlar sadece eline tespih almayı kulluk olarak görebiliyorlar.. (Yaşadığı istidrac durumlarını gerçek sanıyorlar.. )

Bu kulluk değildir, tabii ki tespih de çekeceğiz.. ama bu en basit kısmı, önemli olan ALLAHı görüyormuş gibi yaşam sürebilmek..
O zaman günahlara yaklaşmayıp, Rabbim incinmesin diyerek.. olabildiğince gayret sarfediyoruz..

Bu hali yakalamış insanlar.. diğer insanların ALLAH'a ulaşmasına vesile olurlar..
Yaşanmadan yaşanmaz.. 

Cenabı ALLAH ayetinde buyuruyor ki: 

Sabrettiklerinde onlardan, bizim emrimizle doğruya ileten önderler kıldık (çıkardık). Onlar ayetlerimize de kesin olarak inanıyorlardı. Secde ayeti- 24 

Kişi, tam manası ile kulluğu yaşıyor.. Cenab-ı ALLAHın ayetlerine itaat ediyor.. ALlah da onu başka insanlara önder kılıyor..
Tam teslimiyet, koşulsuz şartsız.. ve hiç kimsenin rızasını darılacak, alınacak diye düşünüp de..  Allah'ın rızasının önüne geçirmiyoruz.. buna da ihlas deniliyor.. 

ALLAH söyledi.. bitti !
Emir en büyük yerden.. bu hal de ihlas hali oluyor.. Her türlü hayırlı faaliyeti ALLAH rızası için karşılıksız yapmak..

Ancak gerçek teslimiyet ile kulluk böyle oluyor..

 ( Varsa etrafınızda böyle insanlar sıkı sıkı tutunun... )





Allaha kulluktan daha büyük mertebe yok.. hele ki ahir zamanda.. 

Ama bizim halkımız bir çoğu asıl dini bilmediğinden.. sadece tarikata üye olanların dini yaşadığını zannediyor..

Tabii ki... ilim ile yaşamayınca.. bilinmiyor..

Anlayana sözün azı çoktur.. Allahın dinini samimiyetle yaşamak için ilim gerekiyor..  İhlas ve  ihsan gerekiyor..
Hepsi için tabii ki,   ille de  sevgi , ille de sevgi. 
İster bir  Allah dostuna (mürşit, hoca, veli adı her ne ise.. ) tutun, istersen tarikatta ol.. ama mutlaka ve mutlaka yolun Resululah as'ın yolu olsun.. gerisi yoldan sapmaktır.. !

 her nereden okunuyorsak ışık olsun inşaALlah..
(Bu konu önemlidir.. taklidi değil, tahkiki dini yaşamak için.. )

06- 11-2015 Gülümce 

(Resimler, Ali Ulvi Kurucu hatiralar setinden. 3 cilt..  Kendisi ALLAh dostu, hakikat sırrına vakıf olmuş bir üstad..  Rabim cennetin en güzel derecelerini kendisine versin.. ruhuna el Fatiha )

5 Kasım 2015

Şeyh Ebul Vefa hazretleri ziyaretimiz

İstanbul Unkapanında, Vefa bozacısının olduğu sokakta Ebul Vefa hzleri yazan tabela dikkatimizi çekiyor.. böylelikle kendilerini ziyaret ediyoruz.. Türbe Şeyh Ebul Vefa Camiinin içerisinde 

İçeriye girer girmez, maneviyatı hissediyorsunuz.. ALlahı seven kulların bizzat yanlarında olmak, onlar ALlahı çok sevdiği için.. ziyaret etmek.. ALLAH sevgimizi daha da arttırıyor. Mutlaka ve mutlaka ziyaret etmenizi isterim içerisi hem çok sakin hem de çok feyizli..



 Türbe ziyaretimizden sonra, Ebul Vefa Camininden içeri girip namazımızı kıllıp tekrar gelebilmek duası ile ayrılıyoruz.. Rabbim kabul etsin, gitmek isteyen herkese de nasip etsin inşaALlah.. 



.

                       (Ebul Vefa Hzlerinin duası ve zikileri )

         Ebul Vefa Hazretleri hakkında kısa bilgi..


Şeyh Ebû’l-Vefâ hazretleri, İstanbul’un meşhur velilerindendir.

İsmi Mustafa bin Ahmed’tir. Lakabı. “Muslihuddin“dir. Şeyh Ebü’l-Vefâ diye meşhur oldu.

Konya‘da doğdu. Doğum tarihî kesin olarak belli değildir. İyi bir tahsil gördü. Tahsilini tamamladıktan sonra, Edirne’de Dabbâğlar Camiinin imamı Şeyh Muslihuddin Efendiye talebe oldu. Ondan maddî ve manevî ilimleri tahsil etti. Bir ara hacca gitti. Hac dönüşünde Hıristiyan korsanlar tarafından esir edilip Rodos adasına götürüldü.

Zamanın gözü pek kahramanlarından Karaman oğlu İbrahim beyin fidyesini ödemesiyle hürriyetine kavuştu. İstanbul’a yerleşti. Şimdi orada adıyla anılan “Vefa” semtinde irşâd ile meşgul oldu. Devlet ricali ve dünyaya düşkün olanlara iltifat etmezdi. Zamanın bir çok meşhur kimseleri kapısına gelir saatlerce bekler yine kabui etmezdi.

Hatta bir defasında Fatih Sultan Mehmed Han hazretleri bile kapısına geldi. Onunla görüşmek İstedi. Uzun süre bekledi. Şeyh hazretleri o yüce Hakanı kabul etmedi. Sultan çok üzüldü. Fatihi kabul etmediği için kendisi de üzülmüş ve hatta iki damla göz yaşı bile dökmüştü. Yanında bulunanlar: “Efendim! Neden Sultanı kabul etmediniz. Hem siz üzüldünüz ve hem de o üzüldü?” dediklerinde: Şeyh hazretleri: 

“Doğru söylersiniz. Ama inanıyorum kî, benim ona olan muhabbetim ve onun bana olan sevgisi ve ihtiyacı bize asıl vazifemizi unutturacak kadar fazladır. Dostluğumuz ve sohbetimiz birçok vatandaşın İşinin yarım kalmasını veya yapılmamasına sebep olabilir. O sohbetimize katılırsa korkarım sonunda padişahlığı bırakmak isteyecek…” 

Sultan İkinci Bayezid-i Veli hazretleri, kızını evlendirirken nikahını şeyhlerinin kıymasını istedi ve onun için ona kırk bin akçe gönderdi. Şeyh hazretleri, paraları kabul etmedi ve: “Muhyiddin Konyevî vardır. Fakirdir, bu paraları ona verin, o bereket bir zâttır. Onu getiriniz bu işi o yapsın.” dedi.  Böylece şeyh hazretleri bir başkasını kendisine tercih etti. Şeyh hazretleri. Astronomi ve Astroloji ilimlerine vakıftı. Bir çok kitap yazdı. Bir çok talebe yetiştirdi. 896 (M. 1490) yılında İstanbul’da vefat etti. 


Kaynak :Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercumesi: 3/35-36.

“Evliyâyı sevmekten daha kıymetli ibâdet olamaz. Evliyâyı sevmek, Allahü teâlâyı sevmeğe yol açar” Şâh Şücâ Kirmânî ks

Ruhlarına el- fatiha..

05-11-2015 

Nasıl gidilir? ( Unkapanı. Vefa Durağının karşısında IMC bloklarının olduğu tarfa geçilir.. 50 metre yürüdükten sonra:  köşe başında tabela gösteriyor.. Ebul Vefa Hazretleri diye.. sokkatan içeri girdiğinizde vefa bozacısından devam edin.. bir kaç adım sonra görülüyor.. )

Mehmet Emin Tokadi Hazretleri ziyaretimiz (evliya ziyaretleri )

Nasibi olan gelip kabrini bulsun..
Çok şükür bugün bize nasip oldu..  



Allah dostlarını ziyaret etmeyi çok seviyorum.. Onların Yaradana yakınlığı.. sevmeye sebep.. huzur veriyor..Dün bir dostumuzun hatırlatması ile, çok uzak olmasına rağmen.. bugün bizzat gidip ziyaret ettik ettik..



Biz çok feyz aldık, Kendisi evliyaların büyüklerinden, mutlaka gidip ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum..
(Mehmet Emin Tokadi hz.lerinin duası ) 




(Burası yol kesişimi )


Hayatı hakkında kısa bilgi:

Mehmet Emin Tokadi Hazretleri, Mekke’de İmam-ı Rabbani Hz.nin oğlunun talebesine talebe olmuştur. 3 sene sonra hocası bu zat’ın İstanbul’a gitmesini istemiştir.

Hocası kendisinden son bir arzusunun olup olmadığını sormuştur. Mehmet Emin Tokadi Hz. ise o güzel kalbiyle hocasından şöyle dua istemiştir: “Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir Fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın inşallah!” Bu dua isteği karşısında hocası kendisine şöyle söyler: “Vasiyet etki vefatından sonra kabrini kolay bulunacak bir yere yapmasınlar. Virane zor bir yere defnetsinler. Ancak nasibi olanlar gelip senin kabrini bulsun, dua etsinler.”
Bir süre Eyüp Sultan’da, Ebu Eyüp Halid Hz.nin türbesinde türbedarlık yapmıştır. Bu görevden sonra kendisine Ravza-i Mutahhare’de Resulullah efendimizin türbesinde türbedarlık yapma şerefine nail olmuştur. Bu şerefli göreve geldiğinde, kavuştuğu nimete şükrederek şunları söylemiştir: “İki cihan sultanının türbesinde bekçi ve hizmetçi oldun. Onun yüksek kapısının süpürgecisini Mevla mahrum eylemez, zarara uğratmaz. Cihanın sultanı olan Resulullah’ın hizmetçisini kimse incitmez. Ey Emin! Sana müjdeler olsun; Resulullah efendimizin kapısında zahiren ve batinen hizmetçi olmakla şereflendirildin” diyerek, Allah’a dua etmiştir.
Bir defa Kâbe’de Rukn-i Yemani’de (Yemen Tarafı) yaslanmış halde iken, bir kere Mısır’da ve bir kere de İstanbul’da Fatih Camii civarında Hz. Hızır Aleyhisselam ile görüşmüştür.



İmâm-i Rabbânî'nin Mektûbâtının Müstakimzâde tarafından Türkçe'ye ter­cümesini sağlayan Mehmed Emin Tokadi Hzleri, İstan­bul Nakşibendî-Müceddidîliği'nin XVIII. yüzyıldaki en önemli temsilcisidir. Tekke şeyhliğine pek rağbet etmemesi, tekke şeyhi olduktan sonra tekke geleneklerinin bir kısmını gösteriş olacağı gerekçesiyle terketmesi, bu anlayışın bir tarikat ilkesi olduğu Bayramî-Melâmîliği'ne mensup La'Iîzâde Abdülbâki Efendi'nin sohbetle­rine devam etmesi (Müstakimzâde, Risâ-le-i Melâmiyye-i Şüttâriyye, vr. 75a) Nakşibendî-Müceddidîliği'nin kesinlikle karşı olduğu devran hakkında Sıyânet-i Dervîşân adlı bir risale yazarak bu uygula­mayı savunması onun Nakşibendî-Mü­ceddidî şeyhleri arasında özgün bir yer edinmesini sağlamıştır.(DİA, M. Emin TOKADİ Md.)


Mehmet Emin Tokadi Hz lerinin türbesine nasıl gidilir?

İstanbul Anadolu yakasından gelirseniz bizim gibi.. Kadıköyü merkez olarak aldığımızda:
Önce.. Zicirliku’ya ya da Beşiktaşa’a gidebilirsiniz.. Oradan ‘’Unkapanına ‘’ giden bütün otobüslere binebilirsiniz. Unkapanında ‘’Vefa ‘’ durağında iniyorsunuz. Karşısında İMC blokları var.
Siz karşıya geçmeyeceksiniz.. Duraktan aşağıya doğu 5 dakika yürüğünüzde, ana cadde ile yukarıya doğru uzanan bir eski sokak kesişimi var..  Oradan 30 metre yuları yürüdüğünüzde tam karşınızda.. Gerçekten de herkesin görebileceğini bir yerde değil.. adeta saklanmış, nasibi olan ziyaret ediyor..
Kabristanın giriş kapısında, edeple gelen lütufla gider yazısı var..

İnşaALlah Cenab-ı Allah ziyaretmizi dergahında kabul eylesin.. Herkese de gitmeyi nasip etsin..Kendilerine dua ettik, sevdiklerimizi, ışık olduğumuz tüm kardeşlerimizi de duamızı katıp hürmetlerine kabul olmasını Rabbimizden niyaz ettik.. 

(Buradan hemen sonra.. da  çok yakında bulunan Ebul Vefa Hz lerini ziyaret edebilirsiniz.. İndiğiniz duraktan aşağı değil bu sefer yukarı yürüyorsunuz 5 dakika.. Vefa semtinde.. onu da diğer yazımızda anlatacağız inşaAllah.. )

Gülümce.. 05-11-2015

2 Kasım 2015

Beş Vakit Namazın Kılınışı

Tüm namazlarda ayakta önce euzu besmele ve  niyet..
 "Niyet ettim Allahım bugünkü   (sabah, akşam .. ) namazının sünnetini kılmaya" durdum divana uydum Kurana yönüm kıblem, kıblem  kabe-i şerif  ALLAHUEKBER diyerek tekbir alınır. Sonra eller bağlanır..
(bayanlar göğüsde, erkekler göbekte )


Sabah namazı :
1.rekat: subhaneke, euzu besmele fatiha , bildiğimiz bir zammı sure ya da kurandan bir ayet
ruku ve iki kere secde 

2.rekat: besmele fatiha ve bir sure
burada önemli olan kısım: fatihayı besmelesiz okumuyoruz çünkü besmele de fatihanın içinde ayettir.

son oturuş: asıl farz olan, etthüyetü okuyacak kadar oturmak.. ama bizler Efendimiz as okuduğu için ettehiyyatüyü okuyoruz + ve salli ve barik duları ve rabbena okuyoruz.

Sabahın farzı da aynıdır sadece niyeti farz diye ediyoruz.

ÖĞLEN NAMAZI : 10 rekat:

4 İlk sünnet:
Euzu besmele, niyet..  tekbir
1.rekat: subhaneke, euzü besmele fatiha ve bir sure
ruku ve iki kere secde 

2.rekat: besmele fatiha, bir sure

ruku ve iki kere secde 
İlk Oturuş: Ettehiyyatü 

3.rekat: euzu besmele, fatiha, bir sure

ruku ve iki kere secde 

4.rekat: besmele fatiha ve bir sure,

ruku ve iki kere secde 

Son oturuş:  tüm namazlarda aynı.. ettehiyyatü, salli barik ve Rabbena duaları.

4 rekat FARZI :
1.subhaneke- euzu besmele fatiha, bir sure
ruku ve iki kere secde 

2.besmele fatiha, bir sure

ruku ve 2 kere secde

İlk oturuş: ettehiyyatü

3. besmele fatiha
ruku ve iki kere secde 
4.besmele fatiha

ruku ve iki kere secde 
Son oturuş:  tüm vakitler gibi aynı: ettehiyyatü, salli barik Rabbena ve selam veriyoruz.

SON İKİ SÜNNET:
Sabahın iki rekat sünneti gibi.. sadece niyet öğle için yapıyoruz.

İKİNDİ NAMAZI –  4 sünnet, 4 farz ( bu namazın sünneti  öğlenden farklı.. )

SÜNNETİ:
1.subhaneke- euzu besmele fatiha, bir sure

ruku ve iki kere secde 
2.besmele fatiha, bir sure

ruku ve 2 kere secde

İlk Oturuş: Ettehiyyatü, salli barik
3. subhaneke- euzu besmele fatiha, bir sure

ruku ve iki kere secde 
4.Besmele, fatiha bir sure.

ruku ve iki kere secde 

son oturuş diğer namazlar gibi


AKŞAM NAMAZ : 5 REKAT:( 3 farz- 2 sünnet )
Üç REKATLIK FARZI: 

1. subhaneke- euzu besmele fatiha, bir sure


ruku ve iki kere secde 

2. besmele fatiha, bir sure


ruku ve iki kere secde 

İlk Oturuş: Ettehiyyatü

3. Besmele ve Fatiha 

ruku ve 2 kere secde
son oturuş diğer tüm namazlar gibi.. 



YATSI NAMAZI : Toplam 10 rekat.. 4 sünnet- 4 farz- 2 son sünnet 

İkindi namazı gibi.. ilk sünnet ve farzı.
Son iki rekat sünnet de: sabahın iki rekatlık namazı gibi.

VİTİR NAMAZI ..
Toplam 3 rekat.

1.Subhaneke, euzu besmele fatiha, bir sure


ruku ve iki kere secde 
2. besmele fatiha ve bir sure

ruku ve 2 kere secde 

İlk oturuş: ettehiyyatü

3. besmele, fatiha ve bir sure okuduktan sonra, elleri kadırıp tekbir alırız ALLAHUEKBER diyerek ve ellri tekrar bağlayıp: Besmele Fatiha ve biliyorsak kunut dualarını okuruz.. bilmiyorsak öğrenene kadar Rabbena dualarını da okuyabiliriz kardeşim.

Son oturuş: tüm vakitler gibi. "Sübhane Rabbiyel-azîm (Yüce Rabbimi her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim) denir.
***

NOT: 
Tüm  rükûlarda:  3 kere "Sübhane Rabbiyel-azîm, doğrulurken,  "Semiallahü limen hamideh Rabbena ve lekel-hamd diyoruz..

 Tüm  Secdelerde : Sunhane Rabbiyel –ala 3 kere dedikten sonra, ALlahu ekber diyerek doğrulup tekrar secdeye gideriz  ve 3 kere Sunhane rabbiyel-ala deyip Allahu ekber diyerek doğruluruz..

Beş vakit namazın kılınışı bu şekilde arkadaşlar..  selam verdikten sonra tespihata geçiyoruz..

Tesbihat nasıl yapılır:

- Namazlardan sonra "Allâhümme entesselâmü ve minkesselâm tebêrakte yâ zel celâli vel ikrâm." duası okunur.Anlamı: "Allah'ım! Sen kurtuluş merciisin. Esenlik ve güvenlik sendedir. Ey   Azamet ve Kerem sahibi Allah'ım! Senin şanın çok yücedir."

- Tesbih çekmeye başlamadan önce şöyle duâ edilir: "Alâ Resûlina Muhammedin Salavât" denir.Anlamı: "Salavat Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in üzerine olsun."

- Herkes içinden şu salavatı okur "Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed"Anlamı: "Allahım (peygamberimiz) Hz.Muhammed'e ve aline (evladu iyaline) salatu selam ve esenlikler eyle."

- Daha sonra "Sübhân Allâhi vel hamdü lillâhi velâ ilâhe illAllâhü vAllâhü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym" denir.Anlamı: "Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah'adır. Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. İhtiyaçları gideren ve zararları yok eden yalnız yüce ve güçlü olan Allah'tır."

- Herkes içinden besmele çekerek Ayetel Kürsi’yi okur. Okuma bitince, "Sadakallahülazim" denir.Anlamı: "Azim olan Allah ne güzel ne doğru söyledi."

- Tesbih çekerken:

"Zülcelali SübhânAllâh" ( 33 kere "Sübhanallah" denir) Anlamı: Allah noksan sıfatlardan uzaktır."Zülkemâlil Hamdülillâh" (33 kere "Elhamd lillâh" denir)Anlamı: Hamd Allah'adır."Zül Kudretillahü Ekber" ( 33 kere "Allahü Ekber" denir)Anlamı: Allah en büyüktür.

- Dua etmeden önce "Allâh-ü Ekber, Lâ ilâhe illAllâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir" denir.Anlamı: "Allah Teala'dan başka ilah yoktur, tek ilah sadece odur, ortağı da yoktur. Bütün mülk ona aittir. Bütün hamdü senalar onadır. Her şeye kadirdir."

-"Sübhane Rabbiye'l-aliyyi'l- âğle'l-vehhab" denir.Anlamı: "Çok bahşedenlerin en yücesi olan Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin."
- En son olarak herkes kendi istediği şekilde, Allahü Teala'ya dua eder.

Her nereden okunuyorsak, namaz yazımız ışık olsun inşaALLAH..

Gülümce, 02-11-2015 



14 Ekim 2015

İlim yolunda Hocaya saygı !


Bugün bir ALLAH dostu kardeşimizi ziyaret ettik..Yaşça küçük olmasına rağmen Allah sevgisine, ilmine hürmet amaçlı sohbetine katıldık.. Allah razı olsun yaydığı ışıktan..
Hoca hanım sohbetinde anlatıyor.. ben diyor hocamın ve hocalarımın karşısında asla konuşamam, bakmayın burada sizlere vaaz ettiğime..


İlim talebesi insan, kendisine bilgi veren insanın yanında edepten susar hürmet eder.. biz bugün bulunduğumuz yere, o hocamıza gösterdiğimiz saygı, sevgi sayesinde geldik.. o ki beni dünya hayatından kurtardı.. ya dünyaya aldansaydık ( mu manada.. )


                 ( Özbekistanlı bir kardeşimiz Kuran öğreniyor )

Daha önceki bir yazımda da anlatmıştım hatırlarsanız..
Hz. Mevlana, ziyaretine gelen bir genci kendi oturduğu makamına buyur eder, kendisi de gencin karşısına geçip iki dizi üzerine yere oturmayı tercih eder.
Çevredekiler Mevlânâ'nın makamını bir gence terk edip karşısında hürmetle diz çöküşünü fazla bularak bunun sebebini sorarlar.
O da özetle, hafız olan gencin kalbindeki Kurana saygı gösterdiğini ifade eder.. ve siz der yerde kuran yazılan bir ayeti görünce yerden alıp kaldırıyorsunuz ben niye bu gence hürmet etmeyeyim ( mu manada )
Görüyor musunuz Hz Mevlana’nın hürmeti ni?  

Allah dostlarının yaşamlarına baktığımız zaman.. her birinin elinden tutan hocaları vardı.. ve hepsi de hocalarından yeri geldi azar işitti, hatta küçümsendi.. ama tabii ki, bunların hepsi onların Alah’a yaklaşmaları içindi.. ama hiçbiri de saygıda kusur etmedi..  edepsizce laf etmedi.

Ögüt verildiğinde nasil cevap vereyim de kendimi hakli çikarayim diye bakmadilar edeple sukut edip dinlediler. 

Zaten böyle bir söz edilseydi ne Gazali Gazali olurdu, ne Yunus Hak aşığı Yunus olurdu.. ne de diğerleri..  bir yazımızda da anlatmıştık, Azizi Mahmud Hüdayi Hz leri sokaklarda ciğer sattı, hocasının isteği üzerine.. ve nefis daha da kırılsın diye.. tuvalet temizlettirdi.. hiçbirine ses etmedi..
Niye? Çünkü o ALLAH dostu biliyordu hocasının onun ahireti için elinden tuttuğunu..

O Allah dostları, hocalarının kapılarını dahi çalmaz, çıkmalarını beklerlerdi.. Hocalarına saygıda edepte kusur ederlerse, ilimden , feyizlerinden faydalanamayacağını bilirlerdi..
Mecbur kalmadıkça suâl sormazlar, dinlerlerdi.. Hocasından hoşuna gitmeyen bir işi görürse, kötü düşünmezdi. Hz. Musa ile Hz. Hızırın kıssasını hatırlarlardı.

Bir alıntıya yer vermek istiyorum… ( Mektubattan ..)

Abdullah-ı Ensari Hirevi hazretlerinin (Ya Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyana sana kavuşuyor, sana kavuşamıyan onları tanımıyor) buyurduğu gibi, Hak teâlânın rızasına kavuşmak için hocasının rızasına kavuşmayı, talebe kendine şart bilirdi. Hocasının kıymetini bilir, ona tam teslim olurlardı..


Talebe edeblerden birkaçını yapamadığı için üzülürse ve edebleri yerine getiremezse, yani uğraştığı hâlde başaramazsa affa uğrayabileceğini, aksi takdirde edebleri gözetmez ve bundan dolayı üzülmezse, hocasının feyz ve bereketlerine kavuşamayıp helak olacağını bilirdi. 
Talebe bilirdi ki, hocasının her işi, kendisine iyi ve güzel görünmedikçe, onun yüksekliklerden hiç birine kavuşamaz. Hocasına sevgi ve bağlılığı olmakla beraber, içinde ona karşı kıl kadar bir beğenmemek bulunursa, bunu felaket bilirdi. 
(Mek. Rabbanî)

Hz. Alinin, Bana ilimden bir harf öğretenin kölesiyim  buyurması, hocaya hürmetin önemini göstermektedir.  Tabii bir harften kasıt, ilim adına öğrenilendir..
İmam-ı Şafiî hazretleri, bir çobanı görünce ayağa kalkar. Yanındakiler;
 Bu çobana hürmetinizin sebebi nedir? diye suâl edince,
Bu zat, bana kitaplarda bulamadığım ilimden bir meseleyi öğrettiği için, yani benim hocam olduğu için hürmet ediyorum  buyururdu.


Allah buyuruyor: 
Sabah akşam Rablerine, O’nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte ol. Dünya hayatının zînetini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme. Kehf- 28

Resulullah as'ın duası duamız..

Allahümme’rzuknî hubbeke ve hubbe men yenfeunî hubbuhu ‘indeke.

“Allah’ım! Bana kendi sevgini ve Senin yanında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini ver.” (Tirmizî, “Daavât”, 73)

Her nereden okunuyorsak, ışık olsun inşaAllah..


Gülümce .. 14-10-2015

9 Ekim 2015

Dava Adamanın Özel Hayatı Olmaz

Ali Ulvi Kurucu Hatırlar setini okuyorum.. ara ara da paylaşıyorum.. Orada ALlah dostlarının güzel ahlakını gördükçe, özverisini vefasını gördükçe zaman zaman da gözyaşlarıma hakim olamıyorum..
Mesela, Eğinli Hacı Hafız Hasan Efendinin hikayesi bunlardan biri.... Kendisi Medine'de yaşayan bir ALLAH dostu.. ( o zamanlar )
Yarın için verilmiş icazet merasimi için bir sözü var.. lakin, evladı gece vefat ediyor.. Hanımdan müsaade isteyip, verdiği sözü tutmak üzere Kuran okuyacağı yere varıyor.. Görevi bittikten sonra, hane halkı yemeğe kalmalarını ısrar ediyorlar.. fakat gitmesi gerektiğini belirtiyor.. çok ısrar edince sebebi anlatıyor.. Nasıl yani hocam diyorlar cenazeniz var ama buraya mı geldiniz?
Cenaze benim oğlumdur bekler.. ancak burada verilmiş bir sözüm var, gelmesem demez misiniz?
Resulü zişana komşuluk yapmış bir Eğinli hoca sözünde durmazsa kime inanılır? (bu manada )
Buradan da görüyoruz ki, hayatını ALLAH'a adamış dava adamının (mümin, mümine ) özel hayatı diye bir durum söz konusu değil.. Onlar görevdeler.. her durumda Allah'a verdikleri sözleri yerine getiriyorlar.. Kendilerini anlatmayıp, ALLAHın dinine davet ediyorlar..


Ali Ulvi Kurucu Hatıralar (2) kitabından.
Tebliğde yaşanan zorluklar da güçlü imanın göstergesi.. .Kitabın kapağını belki de bir vefa borcu ile.. ALlah razı olsun duası ile kapatıyorum...
Kula Teşekkür etmek, ALlah'a teşekkür etmektir hadisini de hatırlayarak..


Tebliğ ile Gaflet içindeki insan gösterilen yoğun çaba ile dünya hayatının aldatıcılığını fark edip Allaha yönelebiliyor.. O güne kadar ALLAH'dan uzak iken bir anda perde kalkabiliyor.. Tabii hepsi ALLAhın dilemesi ve gücü ile.. Kullarını da samimiyetine binaen vesile ediyor..
Lakin, Allah dostlarının çabalarına karşılık zerre kadar bir beklentileri yok..
Kuranda bildiriliyor..
"Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." (Şura, 23)
Sevgi nedir? vefadır.. bir ALLAh razı olsun duasıdır..

“Ben gerçekten ‘Müslümanlardanım’ deyip salih amel işleyip Allah’a çağıran kimseden daha güzel sözlü kim vardır? Fussilet- 33 ayet


Gülümce Yıldız

1 Ekim 2015

ÇALIŞIYORUM, İŞ YERİNDE NASIL NAMAZ KILACAĞIM?


Çalışırken namaz kılınmaz .. ya da sadece evde oturanlar namaz kılar diye  bir şey yok kardeşlerim..
Yaşıyoruz, hayatımızı idam ettirmemiz için, çalışmamız da gerekiyor ..  ancak,   iş yerinde namazı kılmayayım, eve gidince kaza yaparım diye bir durum söz konusu değil..
Allah hangi ayetinde çalışanlar namaz kılmasın buyuruyor? 
Çağıran kim? ALLAH değil mi?

(bu kardeşimiz de çalışıyor, sen ondan daha mı zor durumdasın? )

Ezanı duyup da, kayıtsız kalmak ben Müminim diyen insana yakışır mı?
Yeryüzü bize mescid kılınmış.. yer bahanemiz olamaz.. zaman bahanemiz de olamaz..  bir namaz vakti, en fazla on dakika.. hiç mi on dakika ara vermiyorsun gün içinde?
On dakikalık vakit yoksa, beş dakikada sadece farz kılınabilir..

İnsan yeter ki Rabbinin emrinden yüz çevirmesin..
Tek bir vakit çok ama çok önemli.. 

Ayrıca nedir ALLAHın rızasını arkaya almaya sebep?
Etraftaki namazdan yüz çeviren insanların ayıplaması mı?
Allah’ın emrinden yüz çeviren insanların ayıplaması hiç önemli değil..


Etrafta hiç kimse namaz kılmayabilir, herkes dünyaya aldanmış olabilir..ama sen kendinden sorumlusun..
O kabre girince.. aldandım demek var.. keşke arkadaşlarıma uymasaydım, keşke onlardan utanmasaydım demek var..

Allah ayetinde buyuruyor ki:
"Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim." Furkan Suresi- 28 ayet

BEN OLSAM O SECDEYE GURURLA GİDERİM, GİDERKEN ETRAFTAKİ İNSANLARI DA  DAVET EDERİM, SİZİNLE BİRLİKTE O SECDEYE GELMEYENLER UTANSIN..



Cenab-ı ALLAH insan fıtratını, dini yaşayınca mutlu olacak şekilde yaratmış.. merak etmeyin size katılmayan insanlar.. söylemese de içlerinde mutlaka  eksiklik hissedecek ve vicdanen rahatsız olacaklardır..
Siz öncü olun..  Allah öyle büyük ki, hiç ummadığınız insanlar.. Rabbin davetine icabet edebilirler..

Ama önce siz kendiniz namaz bilincinde olun.
Allah buyurdu mu, aması lakini olmaz..
Çalışıyorum bahanesi olmaz.. olmamalı da.
İsteyince insan neleri yapmıyor ki?

13 Eylül 2015

Kuran'a Hürmet !




Kur'ana Hürmet.. ( çok önemli )
Kuran başı açık okunur mu? 
Kuran-ı Kerim'i okumak bir ibadettir. Her ibadetin kendine ait bazı edep ve kuralları vardır. Kuran-ı Kerim okurken başın açık bulunması Kuran-ı Kerim'e hürmetsizliktir. İçerisinde Kuran okunan ve Kuran hakikatleri anlatılan bir ev meleklerle dolu manevî bir mescid gibidir.
 Gayr-i Müslim insanlar dahi camilere girerken başlarını kapatıp edebe uygun hareket etmeye çalışırken Müslüman olan bir kimsenin başı açık bir şekilde Kuran okuması veya Kuran okunan ortamda bulunması elbette edebe aykırıdır.
Kur'ân'ın okunması sırasında melekler iner..
Useyd ibn Hudayr (ra) şöyle dedi: Bir kere Useyd gece vakti el-Bakara Sûresi'ni okuyordu. Atı da yanında bağlanmıştı. Kurân'ı okuyorken birden at deprenmeye başladı. Useyd sustu. O susunca at da sâkinleşti. Useyd tekrar okumağa başladı. At yine şahlandı. Useyd sustu, at da sâkinleşti. Bundan sonra Useyd bir daha okumağa başladı, at yine hırçınlaştı. Useyd de artık vazgeçti.

 Useyd'in oğlu Yahya ise ata yakın bir yerde (yatmakta) idi. Atın çocuğa bir zararı dokunmasından endîşe ederek, çocuğu geriye çekti. Bu sırada başını kaldırıp göğe baktığında (beyaz bulut gölgesine benzer bir sis içinde kandiller gibi birtakım şeylerin parlamakta olduklarını gördü de) nihayet onu göremez oldu.
Sabah olduğunda Useyd, Peygamber'e bunu söyledi. Peygamber ona:

— "Oku ey Hudayr oğlu, oku ey Hudayr oğlu!" dedi,
Useyd:
— Yâ Rasûlallah, atın Yahya'yı çiğnemesinden endişelendim. Çünkü çocuk ata yakın bir yerde idi. Başımı kaldırıp çocuğa gittim. Başımı göğe doğru kaldırdığımda, beyaz bulut gölgesine benzer bir sis içinde kandiller gibi birçok şeylerin parlamakta olduklarını gördüm. Artık bu beyaz gölge tabakası içindeki ışıklı parlak cisimler manzumesi göğe doğru çekilip çıktı. Nihayet onu görmez oldum, dedi.
Peygamber (asm):
— "Bilir misin onlar nedir?" buyurdu. Useyd:
— Hayır, dedi. Peygamber:
— "Onlar meleklerdi, senin Kur'ân okuyuş sesine yaklaşmışlardı. Eğer okumaya devam etseydin, sabaha kadar seni dinlerlerdi. İnsanlar da onlara bakarlardı. Onlar insanların gözünden gizlenemezlerdi" buyurdu.
Râvî İbnu'l-Hâd: Bana bu hadîsi Abdulah ibn Habbâb, Ebû Saîd el-Hudrî'den, Useyd ibnu Hudayr'dan tahdîs etti, dedi. (Buhari)