Öne Çıkan Yayın

NAMAZ KILMAK İSTİYORUM AMA, KILAMIYORUM DİYEN KARDEŞLERİME !

Namaz kılmak bir insanın yeryüzünde ulaşabileceği en büyük mutluluk.. Namazda Allah'ın huzuruna çıkıp O'na durumunu arz etmek...

14 Ekim 2015

İlim yolunda Hocaya saygı !


Bugün bir ALLAH dostu kardeşimizi ziyaret ettik..Yaşça küçük olmasına rağmen Allah sevgisine, ilmine hürmet amaçlı sohbetine katıldık.. Allah razı olsun yaydığı ışıktan..
Hoca hanım sohbetinde anlatıyor.. ben diyor hocamın ve hocalarımın karşısında asla konuşamam, bakmayın burada sizlere vaaz ettiğime..


İlim talebesi insan, kendisine bilgi veren insanın yanında edepten susar hürmet eder.. biz bugün bulunduğumuz yere, o hocamıza gösterdiğimiz saygı, sevgi sayesinde geldik.. o ki beni dünya hayatından kurtardı.. ya dünyaya aldansaydık ( mu manada.. )


                 ( Özbekistanlı bir kardeşimiz Kuran öğreniyor )

Daha önceki bir yazımda da anlatmıştım hatırlarsanız..
Hz. Mevlana, ziyaretine gelen bir genci kendi oturduğu makamına buyur eder, kendisi de gencin karşısına geçip iki dizi üzerine yere oturmayı tercih eder.
Çevredekiler Mevlânâ'nın makamını bir gence terk edip karşısında hürmetle diz çöküşünü fazla bularak bunun sebebini sorarlar.
O da özetle, hafız olan gencin kalbindeki Kurana saygı gösterdiğini ifade eder.. ve siz der yerde kuran yazılan bir ayeti görünce yerden alıp kaldırıyorsunuz ben niye bu gence hürmet etmeyeyim ( mu manada )
Görüyor musunuz Hz Mevlana’nın hürmeti ni?  

Allah dostlarının yaşamlarına baktığımız zaman.. her birinin elinden tutan hocaları vardı.. ve hepsi de hocalarından yeri geldi azar işitti, hatta küçümsendi.. ama tabii ki, bunların hepsi onların Alah’a yaklaşmaları içindi.. ama hiçbiri de saygıda kusur etmedi..  edepsizce laf etmedi.

Ögüt verildiğinde nasil cevap vereyim de kendimi hakli çikarayim diye bakmadilar edeple sukut edip dinlediler. 

Zaten böyle bir söz edilseydi ne Gazali Gazali olurdu, ne Yunus Hak aşığı Yunus olurdu.. ne de diğerleri..  bir yazımızda da anlatmıştık, Azizi Mahmud Hüdayi Hz leri sokaklarda ciğer sattı, hocasının isteği üzerine.. ve nefis daha da kırılsın diye.. tuvalet temizlettirdi.. hiçbirine ses etmedi..
Niye? Çünkü o ALLAH dostu biliyordu hocasının onun ahireti için elinden tuttuğunu..

O Allah dostları, hocalarının kapılarını dahi çalmaz, çıkmalarını beklerlerdi.. Hocalarına saygıda edepte kusur ederlerse, ilimden , feyizlerinden faydalanamayacağını bilirlerdi..
Mecbur kalmadıkça suâl sormazlar, dinlerlerdi.. Hocasından hoşuna gitmeyen bir işi görürse, kötü düşünmezdi. Hz. Musa ile Hz. Hızırın kıssasını hatırlarlardı.

Bir alıntıya yer vermek istiyorum… ( Mektubattan ..)

Abdullah-ı Ensari Hirevi hazretlerinin (Ya Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyana sana kavuşuyor, sana kavuşamıyan onları tanımıyor) buyurduğu gibi, Hak teâlânın rızasına kavuşmak için hocasının rızasına kavuşmayı, talebe kendine şart bilirdi. Hocasının kıymetini bilir, ona tam teslim olurlardı..


Talebe edeblerden birkaçını yapamadığı için üzülürse ve edebleri yerine getiremezse, yani uğraştığı hâlde başaramazsa affa uğrayabileceğini, aksi takdirde edebleri gözetmez ve bundan dolayı üzülmezse, hocasının feyz ve bereketlerine kavuşamayıp helak olacağını bilirdi. 
Talebe bilirdi ki, hocasının her işi, kendisine iyi ve güzel görünmedikçe, onun yüksekliklerden hiç birine kavuşamaz. Hocasına sevgi ve bağlılığı olmakla beraber, içinde ona karşı kıl kadar bir beğenmemek bulunursa, bunu felaket bilirdi. 
(Mek. Rabbanî)

Hz. Alinin, Bana ilimden bir harf öğretenin kölesiyim  buyurması, hocaya hürmetin önemini göstermektedir.  Tabii bir harften kasıt, ilim adına öğrenilendir..
İmam-ı Şafiî hazretleri, bir çobanı görünce ayağa kalkar. Yanındakiler;
 Bu çobana hürmetinizin sebebi nedir? diye suâl edince,
Bu zat, bana kitaplarda bulamadığım ilimden bir meseleyi öğrettiği için, yani benim hocam olduğu için hürmet ediyorum  buyururdu.


Allah buyuruyor: 
Sabah akşam Rablerine, O’nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte ol. Dünya hayatının zînetini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme. Kehf- 28

Resulullah as'ın duası duamız..

Allahümme’rzuknî hubbeke ve hubbe men yenfeunî hubbuhu ‘indeke.

“Allah’ım! Bana kendi sevgini ve Senin yanında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini ver.” (Tirmizî, “Daavât”, 73)

Her nereden okunuyorsak, ışık olsun inşaAllah..


Gülümce .. 14-10-2015

5 yorum:

  1. Kaleminize yüreğininize sağlık hocam. İlmin bereketi saygıdandır. Rabbim bize kıymetli hocalarımıza saygıda kusur edicek hatalar yaptırmasın. Bize her daim yol gösteren karanlık yollarımıza aydınlatan ışık tutan hocalarımızı Rabbim iki cihanda bahtiyar eylesin inşAllah...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşaALlah Serabım, teşekkür ediyorum.. Rabim dostlarından ayırmasın, dost eylesin bizleri.. duan duamızdır..

      Sil
  2. Severek okudum güzel bir paylaşım Allah Razı olsun.. Allah hocalarımıza bizleri, Onları da makamlarına Allah'a ve Rasul'üne layık eylesin sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. Rabbim sizden de tüm müminlerden razı olsun kardeşim benim.. amin amin inşaALLAH duanız duamızdır.. sevgi bizden size..

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil