Birgün bir ormanda bir akrep ve KAPLUMBAĞA önce arkadaş ve sonrada dost olmuşlar.
Bu iki dost-arkadaş ormanda mutlu mesut yaşarken bulundukları bölgede yiyecek kıtlığı baş göstermiş.
Bu iki dost-arkadaş birlikte yaşayabilecekleri, daha kolay yiyecek bulabilecekleri bir yer aramaya karar vermişler.
Bu karar doğrultusunda yola koyulmuşlar.
Güle oynaya yol aldıktan sonra önlerine birden büyük bir nehir çıkıvermiş.
Tabi AKREP mahsunlaşıp boynunu bükmüş.
Arkadaşının halini gören KAPLUMBAĞA ona:
"-Ey vefakar DOSTUM neden hüzünlendin?" demiş.
AKREPTE ONA şöyle cevap vermiş :
"-Ey dostum seninle yolculuğumuz buraya kadarmış. Buradan sonra yollarımız ayrılıyor" ve eklemiş:
"-Sen gidersin senin ardından gözüm yaşı gider, müşkül odur ki kişi kalır,yoldaşı gider." bu sözleri duyan kaplumbağa :
"-Neden ayrılacağız ki?" demiş.
Akrepte demişki:
"-Ey dostum önümüzdeki akan şu azgın nehri görmüyormusun?"
"-Ben bu bedenle bu nehirden nasıl geçeyim?" demiş.
Dostunu böyle güç bir durumda yalnız bırakmayı aklından bile geçirmeyen KAPLUMBAĞA;
"-ETTİĞİN LAFA BAK!! Ben ne güne duruyorum. Biz kötü gün dostu değilmiyiz, atla sırtıma seni karşıya sağ salim geçireyim demiş.
Akrep kaplumbağanın sırtına atlamış, kaplumbağada nehrin azgın sularına kendini bırakmış.
Tam nehrin ortasına geldiklerinde kaplumbağanın kulağına TIK TIK sesler gelmeye başlamış.
Önce bu seslere bir anlam veremeyen kaplumbağa, sırtına aldığı dostuna seslenmiş:
"-Kulağıma tuhaf sesler geliyor sende bu sesleri duyuyormusun?" diye sormuş.
AKREPTE hemen cevaplamış:
"-Evet." demiş "-Duyuyorum, o ses benden geliyor seni iğnemle sokmaya çalışıyorum."
Tam anlamıyla dünyası başına yıkılan kaplumbağa AKREBE:
"-BİZ SENİNLE dost değilmiydik, bak ben sana karşı dostluk görevimi yerine getiriyorum ve seni karşı kıyıya sırtımda taşıyorum?"
AKREP'te kaplumbağaya şu cevabı vermiş:
"-Evet dostum sen yaradılışın gereyi dostun için yapman gerekeni yapıyorsun, ama benim yaradılışım bunu gerektiriyor. Ben yaradılışım gereği her fırsatta iğnemi başkalarına batırırım kusura bakma!" demiş.
Bunun üzerine kaplumbağa acı bir gülümseme ile akrebe şöyle demiş:
"-Eyy, ahmak sen o küçücük iğneyle bana zarar verebileceğini düşünerek ne kadar akılsız olduğunu gösterdin!" demiş ve nehrin azgın sularına dalarak AKREBİN boğulmasını sağlamış....
.....
Cenabı ALLAH buyuruyor: İsra Suresi- 84
De ki: Herkes kendi mizaç meşrep yaratılışına uygun hareket eder. Bunun içindir ki Rabbiniz, kimin en iyi yolu seçtiğini çok iyi bilmektedir.
Hiçbir şey için neden demiyoruz çünkü ayette buyrulduğu gibi herkes meşrebine göre davranıyor..
Ancak yapan kendine yapar..
Mizacında akreplik olanlar akıllarını kullanamadıklarından, kaplumbağanın sırtından atması ile.. yerlerde sürüneceklerini hesap edemiyorlar..
Herkes hak ettiği yerde vesselam .. !
..Doğrusu Allah hiçbir haini, nankörü sevmez.
Hacc Suresi 38
Işık olsun
Gülümce
Cenab-ı Allah nasip ederse, duyulan tek bir cümle gaflet perdesinin kalkmasına neden olur.. O güne kadar duyduğunuz eksiklik belki de tek bir cümlenin içinde saklı olup yaşamınızın anahtarı olup çıkar.. Yürekten gelen Söyleten ile güzel... Cenneti sırtında taşıyanlara dünya yükü ağır gelmez. GÜLÜMCE YILDIZ. . YAZILARIMIZI LİNKİ İLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ. EMEĞE SAYGI ! Telegram kuran öğrenme sayfamız: 👇https://t.me/Kuranogrenme
Öne Çıkan Yayın
NAMAZ KILMAK İSTİYORUM AMA, KILAMIYORUM DİYEN KARDEŞLERİME !
Namaz kılmak bir insanın yeryüzünde ulaşabileceği en büyük mutluluk.. Namazda Allah'ın huzuruna çıkıp O'na durumunu arz etmek...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder