Öne Çıkan Yayın

NAMAZ KILMAK İSTİYORUM AMA, KILAMIYORUM DİYEN KARDEŞLERİME !

Namaz kılmak bir insanın yeryüzünde ulaşabileceği en büyük mutluluk.. Namazda Allah'ın huzuruna çıkıp O'na durumunu arz etmek...

21 Mayıs 2014

İslamda aile mahremiyeti ve izin istemek..





“Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip ev halkına selâm vermeden girmeyin.”

Nûr sûresi (24), 27

Nûr sûresin’de bir sonraki âyetin anlamı şöyledir:


Orada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar girmeyin. Eğer size geri dönün denilirse hemen dönün. Çünkü bu sizin için daha temiz bir davranıştır”. 

Bu âyetler bize başkalarına ait evlere girme ve misafir olma gibi önemli bir konuda nasıl davranılacağının edebini öğretmektedir. Çünkü başkalarının mülküne izinsiz girmek, İslâm nazarında haram, hukuken de yasaktır. İnsanın kendi mülkü olan, dinen ve hukuken girmeye hakkı bulunan ev içerisinde bile başkalarının odalarına habersiz ve selâmsız girmek, aramak, din açısından ve terbiye yönünden yasak kılınmıştır. 
İnsanın bir eve geldiğini farkettirmesi, ev halkından içeri girmek üzere izin istemesi demektir. Gerçekte iznin mahiyeti, evin girmeye müsait olup olmadığını öğrenmektir. Herhangi bir eve veya odaya baskın yapar gibi girmek câiz değildir. (rızayüs salihin açıklama.. )

Ayetlerde gördüğümüz üzere, İslam dini aile mahremiyetine çok önem vermektedir..

Bir aile müsait değilse, geri dönülür..
Ancak günümüzde, habersiz gelip gitmeler , aramalar çoğalmıştır.. Bu da ister istemez rahatsızlıklara sebep olmaktadır..

Nasıl ki bize yapıldığında, rahatsız oluyorsak karşı tarafın da rahatsız olabileceğini düşünmemiz gerekir..
Bu sadece gelip gitmeler değil, günümüz şartlarında telefonla da aramak da bu rahatsızlığa sebebiyet verebilir..

Bir arkadaşımızı, hafta sonunda vakitsiz aramak, rahatsızlık sebebidir..
Karşı tarafa rahatsızlık vermemek için, izin almamız gerekir.. bu akrabamız dahi olsa.

Yine aynı şekilde: 
Bir eve gelindiğinde izin isterken veya günümüzde yaygın bir âdet olan kapıların zilleri çalındıktan sonra yüzünü kapıya doğru dönmeyip, sağa veya sola yönelerek, içeriyi görmeyecek şekilde durup beklenilmelidir. Bir adam Peygamberimiz’e gelerek:

– Annemden de izin isteyecek miyim, diye sormuştu. Efendimiz:

– Evet, annenden de izin istiyeceksin, buyurdu. Adam:

– Ama onun benden başka hizmet edeni yok, her girişimde izin mi isteyeyim, deyince:

– Ananı çıplak görmeyi arzu eder misin, cevabını verdiler (Süyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, VI, 173).


Araştırma, Gülümce




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder