Evde namaz kılalım ama iş yerinde kılmayalım..
Ya da gezmeye gidince namazı bırakalım, eve gelince kaza kılarız..
Böyle bir şey yok dinimizde.. bile bile namaz kazaya bırakılmaz..
Mümin şuuru olacak.. Ben mümin isem, nefes aldığım müddetce namaz bana farz diyecek ve secdeye gideceksin..
Beş vakit namazı dört gözle bekleyeceksin..
İşlerine göre namaz kılmayacaksın, işlerini namaza göre ayarlayacaksın..
Şimdi şu işimi yapayım da, namazı öyle kılarım deme hakkımız yok .. az sonra diye diye.. bir de bakmışsın, o gününü namazı kılınmamış..
Ya da kimse kılmıyor, ben niye kılayım diyemeyiz..
Ya da Kuran öğreneceğim ama.. şimdi daha önemli işim var diyemeyiz..
Emreden kim?
Hepimiz imanımızın derecesine göre değerlendirileceğiz..
Sabah akşam ALLAH korkusu ile yaşamak başka, işine göre dinini yaşamak başka..
Bu sadece namaz için geçerli değil elbette ki.. Cenab-ı ALlahın tüm emirlerinde öyle..
Ya da sadece kandil gecelerinde namaz kılalım, ertesi gün.. aynı
E... ne oldu kulluğa?
Ne oldu ALLAHın emirlerine?
Mümin sürekli imanını güçlendirmek için çaba harcar, imanını nasıl koruyacağının hesabını yapar..
Ahirete gitmeden daha, imanın koruma ihtimali olduğunu bilecek..
Hadis-i Şerifde buyrulduğu gibi, iman da imansızlık da an meselesi..
Mücadelemiz, imanımızı sürekli arttırmak olmalı.. iman bebek gibi, hep bakım ister, yarım yamalak din yaşanmaz...
Kulluğumuz yaşamın sonuna kadar olmalı, bizim şartlarımıza göre belli vakitlerde değil !
Özetle, ben mümin isem hedefim ALLAHın rızasıdır.. Kimsenin rızasına ALLAHın rızasını değişmem- değişmemeliyim.. adım atsam, ALLAHın rızasını düşünmeliyim..
ALLAH'a Kulluğun tatili olmaz !
ALLAH'a Kulluğun tatili olmaz !
Her nereden okunuyorsak.. IŞIK OLSUN..
Gülümce Yıldız, 06-01-2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder