Sinelerin özündekileri yalnızca Allah bilir.. onları
araştırmak, kötü zanda bulunmak olmaz.. hakkında hüküm vermek yalnızca Allah'a
aittir..
Resulullah (as) bu konuda bakınız nasıl buyuruyor:
“Ben, Allah’tan başka bir ilâh bulunmadığına, Muhammed’in
Allah’ın Resûlü olduğuna şehâdet edip, namazı dosdoğru kılıncaya ve zekâtı
hakkıyla verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları
takdirde, kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. İslâm’ın gerektirdiği
HAKLAR ise bunların dışındadır. Onların gizli hallerinin hesabı ALLAH’a âittir.”
Buhârî, Îmân 17, 28, Salât 28, Zekât 1, İ’tisâm 2, 28;
Müslim, Îmân 32-36. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 95; Tirmizî, Tefsîru sûre (88);
Nesâî, Zekât 3; İbni Mâce, Fiten 1-3
Dinimizde harp değil, sulhdür esas olan.. kalplerdeki hakkında hüküm verlmez.. hem İslam ahlakındandır, hem de Cenab-ı
Allah'ın emridir.. bir kimse iman etmişse, Allah dostu ise onun hakkında kötü
düşünülmez.. düşünülürse de Cenab-ı ALLAH eziyet eder.., harp ilan eder..
Kudsi Hadisde Alah buyuruyor:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” dedi:
“Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı HARB ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum.”
Buhârî, Rikak 38
ALLAH buyuruyor:
“Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir işten
dolayı haksız yere eziyet edenler, şüphesiz büyük bir iftirâ etmiş ve açık bir günah yüklenmiş olurlar.”
Ahzâb sûresi (33), 58
Efendimiz(as)'ın KALBİNİ Mİ YARDIN? hadisine bakalım.. nasıl
buyuruyor;
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
– “Adam lâ ilâhe illallah dedi ve sen de onu öldürdün, öyle
mi?” Ben :
– Yâ Resûlallah! O, bu sözü sadece silahtan korktuğu için
söyledi, dedim. Peygamber Efendimiz :
– “KALBİNİ Mİ YARDIN ki, bu sebeple söyleyip söylemediğini
bilesin?” buyurdu.
Bu sözü o kadar çok tekrarladı ki, ilk defa o gün müslüman
olmuş olmayı temenni ettim.
Müslim, Îmân 158
Sözün Özü;
Müslüman olduğunu söyleyen ve İslâm’ın emirlerini yerine getiren kimseyle savaşmamak dînî bir vecîbedir.
Müslüman olduğunu söyleyen ve İslâm’ın emirlerini yerine getiren kimseyle savaşmamak dînî bir vecîbedir.
İnsanların gizli olan niyet ve düşüncelerin hesabını sormak, kulların vazifesi olmayıp Allah’a âittir. ALLAH SORAR BİLESİNİZ.. !
Gülümce Yıldız 06-04-2013 (12:00)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder